13 Şubat 2016 Cumartesi

Karlar Düşmeye Devam || Erciyes'te Bir Gün...

Bu yazıyı yeni sitem www.gezmekguzelsey.com dan da okuyabilirsiniz :)



Yaklaşık 1 ay kadar önce yaptığım Uludağ tatiline doyamayınca, iş yerindeki arkadaşlarımı gaza getirip Erciyes kaçamağına ikna ettim. Yaklaşık 4 saatlik bir mesafe için günü birlik bir kaçamak olacağından verimli geçirebilmek adına güne epey erken başlamamız gerekecekti. Bu yüzden sabah 6'da 5 kişi bir arabaya doluştuk ve Kayseri'ye doğru yol almaya başladık.



(Dip not: Kayseri 3 saatten daha uzak bir şehirden günü birlik gelinecek bir tatil rotası değil, biz pişman olduk. Mart başı hafta sonu için tekrar gitmeyi, bu sefer uzun uzun, tadına vararak tatil yapmayı planlıyoruz. Size de öylesini tavsiye ediyoruz. Çünkü Kayseri gerçekten güzel bir şehir ve Erciyes gerçekten güzel bir kayak merkezi.)

Neyse tabii ki işler planladığımız gibi gitmedi ve kayak merkezine planladığımız kadar erken gidemedik. Günün neredeyse öğleyi bulmuş olması hepimizde hayal kırıklığı yaratmıştı. Birbirinden farklı zorluklarda pistler içeren 3-4 bölgeden en kolay olanını yani Tekir Kapı'yı tercih ettik. Giriş ücreti 5 tl. Girdiğinizde ücretsiz otoparkı kayak takımlarınızı ve kıyafetlerinizi kiraladığınız dükkanların hemen önünde. Aynı zamanda burada kayak yapmaktan yorulup ara verdiğinizde dinlenebileceğiniz, Kayseri'nin meşhur mantısını ve sucuk ekmeğini tadabileceğiniz küçük yemek yerleri de mevcut.



Yolda çok zaman harcadığımızdan hızla bir dükkana girip kıyafet ve kayak işlerini hallettik. Alt üst kayak kıyafeti ve kayak takımına toplamda günlük 50 tl verdik. Günlük dense de bazı yerlerde akşam saat 17'ye kadar uygulaması var kiralamadan önce mutlaka sorun. Yoksa günü düşündüğünüzden erken bitirmek zorunda kalabilirsiniz. Erciyes, hava güzel olduğunda akşam 20'ye kadar teleferik ve telesiejleri açık tutabiliyor.

Giyinip kuşandıktan sonra sıra teleferik ve telesiejler kartlarına geliyor. Erciyes bu aşamada da ucuzluğuyla bizi mutlu ediyor. (Uludağ ile kıyaslıyorum tabii ki.) Yetişkin biri için günlük çıkış toplam 50tl. Eğer öğrenciyseniz 30tl. Yok ben o kadar çıkamam diyenlere 7 çıkışlık 35 tl. Öğrenci için 25tl.


İlk defa mı kayak yapacaksınız, "bu kadarı bana fazla gelir, zaten 20-30mt kayar dururum" mu diyorsunuz ya da kızağın tadını mı çıkarcaksınız, o durumda yine bu bölgede yer alan yürüyen bantları tercih edebilir, 150mtlik kısa ve kolay pistle bir yerlerinizi sakatlamadan Erciyes'in tadını çıkarabilirsiniz. 10 çıkış 10 tl burada yetişkin ya da öğrenci fark etmiyor. Genelde başlangıç seviyesi kayakçılar, snowboardçular ve kızakçılar tercih ediyor.

Biz 50tllik günlük çıkış aldık ve teleferiklere doğu ilerledik. Teleferikler hem yayalar hem de kayakçılar tarafından kullanıldığından önü oldukça kalabalık ama teleferikler fazlaca kişi alabildiğinden bekleme sorunu yaşamıyorsunuz. Kolunuza yerleştirdiğiniz kartı turnikeler otomatik algılıyor, böylece kart okutma derdiniz olmuyor.

 
Biz gün boyunca sadece bu teleferiği kullandık. 1500mtlik bir pistin başında teleferik geri dönüyor, buradan isterseniz telesiejlerle daha üst kısımlara devam edebiliyorsunuz.

Erciyes oldukça yoğun bir kayak merkezi. Her yer insan dolu. Cıvıl cıvıl bir yer. Şu aralar pistlerde kar kalınlığı tatmin edici düzeyde. Biz kayarken gün içinde hafif hafif kar yağmaya devam ettiğinden ayrı bir güzeldi pist. Eğer kış sporlarına meraklıysanız mutlaka görmeniz gereken bir yer. Bunu Uludağ için diyemem ama burası için kesinlikle diyebilirim.

Saat 2 gibi yorulmaya başlayınca kayak takımlarını aldığımız tarafta bir yemek yeri olan Mantı Evi'ne girdik. Adına bakmayın siz herkes içeride sucuk ekmek yiyordu biz de öyle yaptık. Gerçekten Kayseri sucuğu bir başka güzel. 1 yetmedi 2 ekmek arası yedik.

Yemek üstü pistlere dönecekken ekipteki kızları kızağa kaybettik. Kayağın onlara zor geldiğini kızakla devam edeceklerini söyleyerek bizden ayrıldılar. Aslında söylemesi ayıp, iyi de ettiler. Dediğim gibi Erciyes günü birlik gelinecek bir yer değil, hele de ilk kez kayacaksanız hiç değil. Kaydığınızdan (ya da kayamadığınızdan) bir şey anlamaz, o kadar yolu geldiğinize pişman olursunuz. Biz yürüye bantların olduğu başlangıç seviyesini fark etmediğimizden kızlarımızı gereksiz yorduk. Siz bu hatayı yapmayın ve başlangıç seviyesinden başlayın.

Hangi pistte kabaca ne istasyonlar var bu tabloda görmek mümkün.

Günün ilerleyen saatlerinde saat 4 gibi yoğun bir tipi başlayınca kayakçılar da epey azaldı. Cİhan ve ben pes etmeyip tipiye rağmen kaymaya devam ettik. Dükkana dönüp elimi saçıma attığımda saçlarım tamamen donmuştu, tipiyi ve soğuğu oradan tahmin edin artık.

Dönüşte merkeze inip Elmacıoğlu Restoran'da iskenderimizi ve mantımızı yedik. Gerçekten muhteşemdi, denemden dönülmez. Gittiğimiz şubesinin karşında Şahin'den sucuğumuzu ve pastırmamızı da paket yaptırıp dönüş yoluna girdik.

Kayseri'ye gelirken ve Erciyes'e çıkarken ne kadar rahat yol aldıysak, dönüş yolunda da bir o kadar zorlandık. Korku filmlerini aratmayacak bir yolculukla dönüşü tamamladık. Bazen arabanın önünü dahi göremeyecek kadar yoğun sis ve tipiyle yol almaya çalıştık. O zorlu yolu kazasız belasız dönmemizi sağlayan şoförlerimize ne kadar teşeşkkür etsek az. Eğer bu mevsimde gidiyorsanız karayollarını arayıp güzergahınızdaki yollar hakkında bilgi almayı ihmal etmeyin. Mutlaka ama mutlaka bagajınızda zinciriniz bulunsun. Kış lastiklerini söyleme gereği duymuyorum bile.

Bu sıkıcı ama gerekli kısmı geçtikten sonra işin özetine gelirsek: Biz tüm olumsuzluklara rağmen Erciyes'e bayıldık. Ertesi gününden tekrardan gitmenin planlarını yapmaya başladık. Bütçenizi zorlamayacak güzel bir kış tatili rotası arayışındaysanız mutlaka burayı denemelisiniz. :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder