19 Mayıs 2016 Perşembe

KahramanmaraşK :)

Bu yazıyı yeni sitem www.gezmekguzelsey.com dan da okuyabilirsiniz :)

Kahramanmaraşk :)

                 "Maraş'ta ne var ki?"...Bayburt sonrası karşılaştığım aynı soru...Artık anlayın beni :) Benim için ülkemizin her ili değerli. Her şehrinde gezilecek-görülecek onlarca yer var. Hatta benim bir hayalim var. Belki şu an ulaşması çok zor ama 81 ili de gezmek istiyorum (hayalimde yurt dışından yerler de var tabii). Bu yüzden de gezmediğim görmediğim illere öncelik veriyorum.
                  Geçen yılın Nisan ayında üniversite arkadaşım Ahmet Serdar'ın davetiyle 4 günlük Güneydoğu Anadolu turu yapmıştım. Bu yıl da aynı arkadaşımın düğünü için Nizip'e doğru yollara düştüm. Madem aynı bölgeye gidecektim, farklı bir yer görmeliydim. Kahramanmaraş fikri böylece gün yüzüne çıkmış oldu.  


                   Hafta sonu gerçekleşecek bu gezi için abimle daha önce anlaşmıştık. Arabayla beraber 2 şöfor bu yolculuğu yapacaktık. Ancak planda olmayan bir şey vardı. Gezme sevgisini bize aşılayan babam da gelmek istiyordu :) Annemi de ekibe katarak yola koyulduk.
                   Çok değil, gezimden 2 hafta önce 12-13 gezgin bir araya gelmiş ve Maraş'ı gezmişlerdi. Onlar sayesinde heyecanım bir kat daha artmış oldu...
                   Rotanın ilk durağını Elbistan Ulu Cami oluşturuyordu. Darende yolundan Elbistan yoluna doğru döndüğümüzde beklemediğimiz bir manzara ile karşılaştık. Günpınar Şelalesi önümüzde duruyordu. Sabahın 6'sında karşılaştığımız bu sürpriz beni fazlasıyla mutlu etti.

Günpınar Şelalesi

                Etrafı yüksek kayalarla çevrili olan bu şelalenin çevresinde piknik yapmak mümkün ancak paralı. 5 saati 20 lira olarak ücretlendirilmiş.
                Şelalede fotoğraflarımızı çektikten sonra Elbistan'a doğru tırmanışa geçtik. Çok geçmemişti ki bir Türk Bayrağı ve anıt dikkatimizi çekti.

                   
Darende Şehitler Anıtı

                    Bu anıt, I. Dünya Savaşı'nda Günpınar Köyü'nden şehit düşen 470 kişi anısına yapılmış. 10 metre uzunluğunda ve sekizgen kaide üzerinde yaptırılmış anıt önünde dua ettikten sonra yola devam ettik.

Darende - Elbistan Yolu

                     Elbistan'a doğru gittikçe manzara güzelleşmeye başladı. Dümdüz yollar (güzel olmasa da) ve çevresinde uçsuz bucaksız araziler...Gün yeni doğuyor, gezi daha başlamadı bile :)

Elbistan Ulu Cami

                 Elbistan'a vardığımızda daha ilçe uyanmamıştı. Etrafta kimsecikler yoktu. Biz de hızlıca cami ziyaretimizi gerçekleştirdik. Caminin ne zaman inşa edildiği bilinmemekle beraber 16.yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor.

Elbistan

                   Cami sonrası merkeze doğru devam ettik. Elbistan'ın ortasından geçen Söğütlü Çay'ı aslında ilçeye çok güzel bir hava katabilirmiş, ancak çok bakımsız.

Afşin - Eshab-ı Kehf Mağarası

                  Vakit dar, gezecek yer çok. Sırada Eshab-ı Kehf Mağarası var. Burası Yedi Uyurlar'ın yeri olarak geçmekte. Hem Müslümanlar, hem de Hristiyanlar için kutsal kabul ediliyor. Dünyada 33 tane olan bu mağaralardan 4 tanesi ülkemizde bulunmakta. Afşinliler gerçek Eshab-ı Kehf 'in burası olduğunu söylemekle beraber bunu destekleyecek iddialar sunmakta. Ayrıntısı için tıklayın.

Eshab-ı Kehf Külliyesi

                     Afşin'e yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki külliyenin bir diğer ilgi çeken yanı ise Taç Kapı üzerinde beliren görüntü. Güneş ışığının vurmasıyla günün belli saatlerinde dua eden bir derviş, namaz kılan bir kadın ve namaz kılan bir erkek silueti ortaya çıkıyormuş. Bizim bulunduğumuz vakitte dua eden derviş silüeti bulunmaktaydı. 

                     Afşin'den ayrılıp Maraş yoluna doğru devam ettik. Göksun'dan güneye doğru döndüğümüzde polis yolumuzu kesip başka bir yola yönlendirdi. Yeni bir yol olduğu için haritada gözükmüyordu. Harita dışına çıktığımız için endişelenmedim desem yalan olur. Çünkü Maraş yolunda gezmek istediğimiz birkaç yer vardı. Bunlardan ilki Yeşilgöz Mesire Alanı'ydı. Yol değişikliğinden dolayı yerini bulmak zor oldu. Sorarak bulmanızı tavsiye ediyorum.

Yeşilgöz 

                   Mesire alanına araç girişi ücretli (8 TL). Park alanının sonuna doğru gittiğinizde muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Böyle bir güzelliği daha önce duymamış olmamdan dolayı utanıyorum :) Allah'ım böyle bir manzara olamaz. Suyun rengi, çevresindeki manzara insanı büyülüyor.
                    
Yeşilgöz

                     Yeşilgöz Obruğu diye de bilinen bu doğa harikasının kaynağı bilinmiyor. Yapılan dalışlarda obruğun dibine ulaşılamamış. Bu güzellikte yüzmek için girişimde bulunduk ama yasakmış. Mesire alanında çalışanlardan hafta içi girenlerin olduğunu öğrendik.
                    
Yeşilgöz Mesire Alanı

                    Obruğun çevresi piknik yapmaya elverişli hale getirilmiş. Zaten hafta sonları adım atacak yer bulunamıyormuş. Bu yüzden ziyaret edecekseniz hafta içi gelmeye çalışın. Belki göle girme fırsatınız olur :)

Döngel Mağaraları

                   Yeşilgöz' de büyülendikten sonra Döngel Mağaraları'na doğru yol aldık. Maraş - Kayseri yolunun 50. kilometresinde buunan bu mağaralar üst üste ve birbirine bağlı 3 mağaradan oluşmakta. Mağaralara ulaşım biraz zahmetli. Bütün mağaraları bulup mağara içindeki suya ulaşmak istiyorsanız bir rehber yanınızda bulunsun.


Bizden saklanamazsın :)

                  Döngel Mağaraları'nın başlangıç yeri de Yeşilgöz gibi mesire alanı. Burada piknik yapmaya müsait alanlar mevcut, ayrıca giriş ücreti yok :)
                   
Döngel Mesire Yeri

                   Maraş'a doğru yola devam...Bir türlü Maraş'a gelemedik :) Zaman kısıtlılığından dolayı merak ettiğim Ali Kayası ve manzarasını es geçtik. Sadece Süleymanlı(Ilıca) yoluna girerek Suçatı Barajı manzarasını gördük. Daha da ilerleyerek Ali Kayası'na gidilebilirmiş.

Suçatı Barajı

               Hala Maraş'a gelemedik. Ama vallahi son bir yer kaldı :) O da Tarihi Ceyhan Köprüsü.

Ceyhan Köprüsü - En solda kameraya bakan cisim benim :)

                   Ne zaman yapıldığına dair bilgi bulunmamakla beraber, Dulkadiroğlu Beyliği'nin son hükümdarı Alaüddevle Bozkurt Bey (1480-1515) döneminde yapıldığı tahmin ediliyormuş. Kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Kılavuzlu Mahallesi'nde bulunan bu köprü, Ceyhan vadisi üzerinde kurulan ve günümüze ulaşan tek köprüymüş.

Abdulhamid Han Cami

                 Artık Maraş'tayız :) İl merkezinde ilk durağımız fotorğrafta gördüğünüz Abdulhamid Han Cami. Osmanlı padişahı II. Abdulhamid adına yapılan camide her cuma II. Abdulhamid adına hutbe okunmaktaymış. Bu devasa cami, Türkiye'nin 3. büyük, Kahramanmaraş'ın en büyük camisi. Kapasitesi ise 20 bin kişi. Biz camiye ulaştığımızda vali dahil çok büyük bir kalabalık vardı. O yüzden ziyaret edemedik. Söylemeden geçemeyeceğim; cami öyle bir tepeye kurulmuş ki; uzaktan fark etmemek mümkün değil.

Kahramanmaraş Müzesi - Maraş Fili

                     Cami-nehir-göl-mağara derken müze gezmenin vakti geldi :) Diğer müzelerde olduğu gibi bu müzede de arkeolojik eserler, mozaik figürler bulunmakta. Ama bu müzeyi farklı kılan müze gezisine başladığınızda ilk karşınıza çıkan 3500 yıllık Maraş Fili iskeleti. Bence her müzeyi böyle ilginç kılan eserler bulunmalı :) Müze içinde ilerledikçe Maraş Aslanı heykelini de görebilirsiniz. Müzeye giriş 5 TL, müze kart geçerli.

Bayrak Olayı Anıtı

               Müze sonrası Trabzon Bulvarı sonundaki meydana geldik. Meydanda derslerde bize anlatılan "Bayraksız vatanda namaz kılınmaz" olayı anıtlaştırılmış.

Maraş Ulu Cami
                
               Anıtın hemen yanında Maraş Ulu Cami bulunuyor. Dulkadiroğulları Beyliği tarafından 1496 yılında yaptırılmış bu camiye annemi ve babamı bıraktıktan sonra abimle Kahramanmaraş Kalesi'ne doğru tırmanmaya başladık.

Kahramanmaraş Kalesi

            Arabayla ulaşımın olduğu kalenin MÖ 1. yüzyıl ile MS 2. yüzyıl arasında yapılmış olabileceği tahmin ediliyor. Kale surlarının içi park haline çevrilmiş. Çocuk parkı ve çay bahçeleri bulunmakta.

Kahramanmaraş Kalesi'nden meydan manzarası

             Kalenin içinde bir de ücretsiz bir müze bulunmakta. Birinci Dünya Savaşı'nda başlayan işgale karşı, Maraş halkının topyekün kahramanlık destanı bu müzede sergilenmekte. Gerçekten çok güzel düşünülmüş, düzenlenmiş bir müze. Yetkilileri tebrik ediyorum :)

Minyatür Kurtuluş Müzesi

                    Dünyada bir ilk olarak kırmızı şeritli madalya sahibi olan Kahramanmaraş'ta son olarak Tarihi Maraş Çarşısı'nı gezerek gezimize son verdik. 
                    

Tarihi Maraş Çarşısı

                    "Eee hani dondurma yemediniz mi?" dediğinizi duyar gibiyim :) Maraş'a gelmişiz, yememek olur mu? Gelmişken dondurmanın ana merkezi Yaşar Pastanesi'nde dondurmalarımızı afiyetle yedik. O kadar kalabalık ki çevresi, elde yemeyi tercih ettik. Orta boy külahtaki fiyat 3TL. Tadı ise gerçekten çok güzel. 

Yaşar Pastanesi

                 Alt tarafta gezilebilecek yerleri haritada işaretledim. Umarım faydalı olur :)

                         
            Son söz olarak;
                
         - Kardeş şehrimiz Kahramanmaraş'ın insanı kırmızı ışık diye bir şey bilmiyor sanırım :) Bir gün içinde en az 10 tane 46 plakalı kırmızı ışık ihlali yapan araç gördük.
         - Efendioğlu Kebap'ta yemeyi seçerseniz eğer, yiyeceğiniz şeyi önceden belirtin. Yoksa önünüze çöp şiş getiriyorlar :)
         - Maraş'ın genelinde Suriyeli'ye rastlamadık. Trabzon'da bile bir sürü varken orada olmaması şaşırtıcı geldi.


Böylece Kahramanmaraş'ı da geride bırakmış oldum. Sırada Balkanlar var.


Gezmek Güzel Şey & Hayat Gezince Güzel

1 yorum:

  1. Boyle bır gezıye bızlerıde dahıl ettıgı ıcın cok mutluoldum.Tesekkurler evlat.Iyıkı boylebır ulkede yasıyorum.Bu kadar guzel bukadar nezıh yerlerımız var.Ne dıyeyım GEZMEK GUZEL SEY.Gezmeye devam.

    YanıtlaSil